Hoşgeldin Atlas, güzel yavrum... Zaten az duygusaldım, şimdi seninle tam oldu...
Midenizde kelebeklere kanat cirptiran bir adama duydugunuz askin; hic tanimadiginiz ve gormediginiz bir cocugun ansizin burun direginizi sizlatan, sizi yerli yersiz aglatan ve onu dusundukce kalbinizi o adama duyulan asktan farkli ve yerinden cikacakmis gibi attiran bir duyguya donusmesiymis annelik. Bir anda dunyadaki butun cocuklarin ne kadar guzel ve masum olduklarina aydiginiz, dunyanin neden korkulasi bir hal aldigindan daha cok kaygilandiginiz, bugune kadar ancak baska bir insanin varligini kendi varliginizin yanina es olarak koyabilmisken, bir yandan biz ama hala en cok bir benken, nihayet bir baskasini kosulsuz sartsiz kendinizin ve dunyadaki her seyin onune koyabildiginiz bir yeni baslangic. Biz dun, hayatimdaki guzel kadinlarla bu yeni baslangici kutladik. Yillar vardir ne dogumgunu kutladim, ne yilbasi, ne de baska bir yeni baslangici. Ama annelik…Once korku ve sabirla gecen ilk birkac ay, kulaklarini iyi/deli niyetli cesitli deneyimlerini anlatmak isteyenlere – kendini de eve kapatma hissine ayisin, sonra uykulu, yorgun ve halsiz gecen aylar, nihayet aksamlari 9’dan sonra uyanik, sabahlari ofiste dimdik durabildigin ilk gunlerin sevinci ve ne icsen ayni kafayi yapmasi imkansiz bir endorfin atagi, son aylar, buyuyen sen, midende kus kanatlari, derken tekmeler…Kendini adam akıllı bildiginden beri en çok istediğinhayalinin gerçek olması, seni tutkuyla sevdiğin seyahatlerden kısa süreliğine alıkoyan ömrünün en güzel ve eşsiz seyahati…Kutladik tabii…El emegi, goz nuru bir bebek kahvaltisi, annenin teker teker bagladigi kurdelalar, ihtimamla dizip susledigi bir masa, babanin elleriyle narin narin actigi pelur kagidindan cicekler, kocanin elinden davetlilere sac bantlari, derken gelmeye baslayan esler, dostlar, teyzeler, kuzenler…Hosgeldin Atlas, guzel yavrum…Zaten az duygusaldim, simdi seninle tam oldu…Allah seni saglikla kucagimiza almayi nasip etsin annecim, sabirsizlikla bekliyorum♥️