Pinobenidegotur

TEMMUZ’UN SON HAFTASI, GELİYORUM, GÜNEŞE DOYUR BENİ

· Herkes beni, ben de Temmuz'u gözüme kestirdim! ·

May 2, 2018 Comments Off on TEMMUZ’UN SON HAFTASI, GELİYORUM, GÜNEŞE DOYUR BENİ

Memlekete kavuşma anıyla ilgili hayalimde garip bir şekilde hep deniz var:) Yanımda kimi hayal ettiğimden emin değilim ama Boğaz'ın kokusuyla, Habbele'nin dalga sesleri garanti...

Bugün iki aileme bu ikilinin, bir de uzerine nispeten düşük beklenti yüklenen baba insanının Türkiye semalarına 2018 yazında geç intikal edeceklerinden; geldiklerinde yapmak istediklerinden, yapmak istemediklerinden, kendi hayallerinden, değişen planlarından, zorunluluklarından, amaçladıklarından, peşine düştükleri keyiflerden ve özlemlerinden bahsettim…

Haklarını yemeyeyim, anlayışlılardı ama kolay kolay “öyle işte” deyip geçebilen bir insan olmadığı için özlemle kabaran kalplerinin yüklerini taşıyorum, ağırlaştım…

Konuşmak hiç kolay olmadı, herkes çok haklıydı; onlar bir an önce kavuşmayı istemekte, biz ötelemekte…

Bence şu ikili genel geçer göçmen sorunsalları, mutlaka hap gibi birer çözümleri bulunmalı: 1) Özlem / Beklenti optimizasyonu 2) Türkiye tatili planlaması…

Anneanne, Babaanne ve Dedelerin bizim kolumuzdan, bizimse Istanbul’un, Bozcaada’nın, Ankara’nın, yeğenlerin, dostların, sevdiklerimizin kollarından tutup çekiştiresimiz var ki; bilemiyorum zaman yeter mi yetmez mi?

İnsanin “madem özledin her firsatta Türkiye’ye git” ile hayatına devam etmesi de, “yılda bir Türkiye’ye gitmekle” yetinebilmesi de pek mümkün değil…Bana kızanlar olabilir ama kilometrelerin arttığı, azaldığı noktada bu işin zorluğu kolaylığı da artıp azalıyor gibi?!? Yaşamadan net bilemeyeceğim gibi, kaderimizde yazılı ise bir Avrupa göçmenligini de bizzat yaşayıp deneyimlemeyi vakti gelince gönülden isterim.

İçimde biriktirdiklerim; burnumda tüten sesler, sohbetler, kokular, mekanlar…

Neredeyse 1.5 yıl aradan sonra Temmuz sonu kavuşacağız kısmetse…

Belki de birkaç seneliğine son defa bu sene…

Hayalimde garip bir şekilde kalabalık masalar, sohbetler yerine hep deniz var:) Yanımda kimi hayal ettiğimden emin değilim ama Boğaz’ın kokusuyla, Habbele’nin dalga sesleri garanti:) O esnada Atlas’ın nerede olduğu ise muallak!

Yok, yok! Benim sevdiklerimi dünya gözüyle onun da görmesi hayati; İsmet Baba’da somondan başka bir balık yemesi, Kalamış’tan sahil boyu bir yürümesi, benim köftelerle geçen ömrüne Taşkın Köfte’yle renk katması, Bebek Parkı’na polis ve asker gözetimi olmadan ayak basması, Kuğulu’da kuğulara bu defa anlamlı gözlerle bakması, Ayazma’da soğuk denize ‘istemisuuum’ diye bilinçli ağlaması, Zeynep’in saçlarını okşaması, Nehir’in yanaklarına cici yapması, en mühimi ikiz kuzenleriyle tavana tırmanması…Çok hayati; çünkü unutmaması lazım, memleketini, ailesini, ait olduğu yeri, ait olduğu sevenlerini, sevdiklerimizi!

Temmuz’un son haftasi.
Herkes beni, ben de seni gözüme kestirdim!
Geliyorum! Güneşe, sıcağa doyur beni…

Pınarthepino

Expat wife, ex media strategist, recently a full time mom, chief travel-dreams officer, aspiring cyclist, rookie blogger, habitual writer, new Montrealer...

RELATED POSTS